Yazılarımız E-Mail Adresinize Gelsin

23 Ekim 2013 Çarşamba



YABANCI YAYINLARI'NDAN ÇIKAN "BOB'UN DÜNYASI" ADLI KİTABA YORUMUM ;

Bob’un Dünyası adlı kitap , Sokak Kedisi Bob’un devamı niteliğinde , ilk kitapla az da olsa bağlantı var , yazar geçmişte şunu yapmıştım dediğin de aaa ne yapmıştı acaba dememek için,ilk kitap okunmalı . Ama bağımsız da okunabilir .

Çevirisi son derece akıcı idi .Yazım hatası yok denecek kadar azdı . Yazı puntosu  her zaman belirttiğim gibi  benim için çok önemlidir, yazı puntosu da gayet iyi di.Sayfa kalitesi de.Ayrıca kapakta çok tatlıydı . Yani kitap,titiz bir çalışmanın ürünü olduğunu belli ediyordu .

 Bu kitapta ; yazarımız James Bowen  hem kendi dünyasında ki olayları  hemde kedisi Bob ile birlikte yaşamış olduğu  iyi – kötü , duygusal – neşeli anıları kaleme almış .Kitapta aynı zaman da ,aile, arkadaşlık ve dostluk ilişkilerini , sevgiyi,  inancı , umudu ve sadakat  konuları  işlenmiş.

 Bir insanın  en dibe vurduğu an da,  yaşamına girecek küçük sevecen bir varlıkla(buradaki varlık  Bob tabiî ki J ) hayatının nasıl değişebileceğini okurken kimi yerde duygulandım kimi yerde gülümsedim .

Bu kitabı okuyan herkes ,kendine özgü  dersler çıkarabilir. Ve hiç kedi sevmeyen biri bile  kucağına bir kediyi alıp sevmeyek isteyebilir.Özellikle Bob gibi bir kediyse …

Kısacası ,ben bu kadar içten bir anlatımı olan bu kitabı çok sevdim .Ve okumak isteyen herkese tavsiye ederim .
Bu kitabı bizlerle buluşturduğu için Yabancı Yayınları’na  da  çok teşekkür ediyorum .Saygılarımla…



12 Ekim 2013 Cumartesi


Yabancı Yayınları'ndan çıkmış olan Tatlı Bela Kitabı İçin ;

Öncelikle şunu söyleyebilirim kitabın adı gibi kendisi de çok tatlı  bir kitap .Çevirisi akıcı lakin bazı yerlerde  kelime hataları  fazla idi  .Ve  bazı yerlerde bu hatalar  göze batabiliyordu, ne yazık ki .Gene de kitabın geneline baktığımda  nazar boncuğu olarak , o yazım hatalarını varsayıyorum.
Kitabın konusuna kısaca değinecek olursam ; Abby adlı bir kızın( ki bu kız kendi halinde ,dersleriyle ilgilenen , küfür bile etmeyen ve alkol kullanmayan bir kız )  bir gün arkadaşlarıyla bir dövüşü izlemeye gitmesiyle,  evet yanlış duymadınız,  bir dövüşe  gitmesiyle, ora da  deli dolu ,sempatik ama  aynı zaman da  bela biri( tatlı bela ) olan Travis
ile tanışacaktır .Ve hayatı ,bu tanışmayla birlikte yavaş yavaş değişime uğrayacaktır . Kitapta ; aşkı , arkadaşlık ve dostluk ilişkilerini ,aile bağlarını , fedakarlığı  vb . okuyacaksınız .
Kitabı okurken , çoğu yer de olayların gidişatını da tahmin edebilmeme rağmen ,çoğu yer de beni şaşırtan olaylar da  yok değildi .Süprizler de vardı .Okursanız göreceksiniz .:)
Aynı zamanda , Abby ile Travis ikilisinin  ve arkadaşlarının arasında geçen diyalogları okurken çoğu yerde güldüm ve  bazı yerlerde duygulandım .Bazı yerler de  de sinir oldum  :)
 Buna rağmen ben , bu kitabı çok sevdim. Kısacası , okumayan herkese, özellikle genç yetişkin kitaplarını seven herkese, tavsiye ederim . 
Ve serinin ikinci kitabını da merakla bekliyor olacağım .Yabancı Yayınları’na da bu kitabı çıkardıkları ve bizlerle buluşturdukları için , teşekkür ederim .Saygılarımla …









DEX PLUS 'TAN ;
Şu dakika itibariyle, “Dex Kitap’tan çıkmış olan Samantha Young’ın Dublin Caddesi” adlı kitabını okuyup , bitirmiş bulunmaktayım .
Bu kitap için ne yazsam az kalacak , öncelikle onu belirteyim , abartmıyorum bilginize.
Kitap daha piyasaya çıkmadan önce çok sevgili Ütopik Kızların Günlüğü(blog tur)  tarafından çok merak uyandıracak bir şekilde tanıtıldı .Tabi bu tanıtımlar benim üzerimde de etkili oldu.
Neyse. Öncelikle kitabın çevirisi çok ama çok akıcı .Arada tek tüm yazım hataları vardı.Ama o bir nazar boncuğuydu bence . Yazı puntosu ki bu benim için  önemli bir kıstas,  boyut olarak da gayet iyidi .

Sadece Dex’tan minik bir ricam var; lütfen kitap kapaklarını biraz daha sert kapak yapsınlar.O kadar titiz okumama rağmen en ufak  bir kıvrım olunca halimi düşünün diyorum  L Bu bir minik ricaydı .

Gelelim kitaba ; kitap masal tadındaydı  açıkçası , büyüklere masallar diyebileceğim tarzda bir kitaptı. Konusuna kısaca değinecek olursam ; Joss adlı bir kadın var.Joss yaşadığı üzücü bir olay sonucunda  kendi içine kapanık , fazla insanlarla sıkı fıkı olmayı sevmeyen bir tip .Ve Joss bir gün taksi beklerken  aynı anda bir adamla taksiye binmesi sonucu ki  bu adam Braden  , hayatı yavaş yavaş değişecektir. Bu değişim inişli çıkışlı bir hayatı  da beraberinde getirecektir. (okuyun görün )
Kitapta ; aile , arkadaşlık – dostluk ilişkilerini, aşkı- sevgiyi , sadakati , insanların  geçmişte yaşadıkları sorunları ve bu sorunları aşmaya çalışmalarını  vb.  yazar “Samantha Young” çok güzel bir şekilde ele almış.Tabi akıcı okumamız da çevirmenin ve editörlerinde payı büyük.

İlk defa bir kitabı okurken gecenin bir yarısı kahkahalarla güldüm  karnıma ağrılar girdi. Kimi zaman da hüzünledim .Kimi zaman sinir  oldum . Bir sürü duyguyu , bir arada yaşatan bu kitabı ben çok beğendim .

Ve devamını umarım çok beklemeden okumak nasip olur . Okumak isteyenlere tavsiye ediyorum lakin lütfen  +18 yaşından küçükler okumasın .Çünkü kitapta erotizm de mevcut . Rahatsız ediyor mu aşırı derece de ? Hayır,  lakin  küçük yaş grubunun okumaması taraftarıyım .

Bu kitaba bir puan verecek olursam yüz üzerinden bin beş yüz verirdim .

Son olarakta bu kitabı bizlerle buluşturduğu için önce Dex Kitaba , sonrasında  bana bu kitabı hediye ettiği  için , “O”  kişi  kendisini biliyor , çok teşekkür ederim.Saygılarımla…



Eksik Parça Yayınları'nın ilk kitabı ; "ŞANS " :
Kitap çıkmadan önce ilgimi çeken bir kitap olmuştu .Konusu  çok hoşuma gitmişti açıkçası . Bana sinyal gönderen kitaplardan bir tanesiydi  ve okuduğuma  pişman olmadığım için mutluyum .
Çevirisi sade ve akıcıydı .Bazı yerlerde kelime hataları da yok değildi, vardı .Fakat bu okurken  çok fazla göze batmıyor ve cümlenin gidişatını bozmuyordu  . Biraz önce de söylediğim gibi yayınevinin ilk kitabı.Gerek sayfa kalitesi , gerek iç kapak tasarımı ,gerek yazı puntosu  benim için çok iyi idi , kitap titiz bir çalışmanın ürünü olduğunu gösteriyordu .
Konusuna kısaca değinecek olursam ; Ellie adlı bir kızın , ailevi sorunlardan ötürü çok sevdiği arkadaşı ve ilk aşkı Nolan’dan ayrılmak zorunda kalması, lakin ayrılmadan önce birbirlerine verdikleri bir söz  , bu söz ki onları aradan yıllar geçse de birbirine bağlayacak ve belki de son şansları olabilecek bir söz. .Bakalım bu sözü yerine getirebilecekler mi?  (Okuyup göreceksiniz J )

Kitapta; arkadaşlığı – dostluğu , ailevi bağları , aşkı , inancı ,affetmeyi , sevgiyi ve mektupların etkisini   yazar çok güzel bir şekilde anlatmış . Kitap  aynı zaman da Hıristyanlık dinini biraz fazlaca ele almış, bu benim için biraz sıkıcı olmadı desem yalan olur  fakat buna  rağmen kendi inancımıza da uygulayabileceğimiz  bir takım nasihatleri  de içinde barındırıyor.
Kitap, asıl gelişme bölümünde  heyecanlı bir hale dönüştü .Sonlara doğru acaba ne olacak merakıyla okudum .
Kısacası ben bu kitabı  beğendim ve severek okudum . Kitabın içerisinde alınabilecek çok güzel dersler ya da nasihatlar diyeyim , var.

Okumayanlara , okumak isteyen kişilere kesinlikle okumalarını tavsiye ediyorum .Eksik Parça Yayınları’na da bu kitabı biz okuyucularla , buluşturdukları için çok teşekkür ediyorum .İnşaallah yazarın diğer kitaplarını da okumak nasip olur .

 Unutmadan , kitaba bir puan verecek olursam ; ON ÜZERİNDEN SEKİZ PUAN veriyorum . Saygılarımla…

KİTABIN TANITIM VİDEOSU :







Siyah İnci Yayınları'ndan çıkmış olan Ahmet Sabancı'nın -HiçBir Şey Bilmediğin Gibi adlı kitabına yapmış olduğum yorumum; 

Öncelikle , yazarın dili çok sade ve akıcı .Kitabın sayfa kalitesi, yazı puntosu  çok iyi ve de en önemlisi kelime hatası  bile yok , en azından ben rastlamadım .

Kitapta; bir erkeğin eski kız arkadaşına  duyduğu özlem, kimi zaman şiirlerle kimi zaman günlük tarzında yazılan yazılarla desteklenerek anlatılmış .

Ve ben okurken, erkeğin kıza duymuş olduğu sevgiye ki büyük bir sevgi abartmıyorum , hayran kaldım.Genelde kitaplarda , kızlar sevdiği erkeğe büyük bir aşkla bağlanır ve biz o tarz kitaplar okuruz  değil mi? İşte bu kitapta öyle  değil.
Bu tarz bir sevgiyi okuduğunuz zaman,acaba  bizde böyle bir sevgi bulabilir miyiz ? diye kendinize soracaksınız ,emin olun .

Kitabı okurken çoğu yerde güldüm , kahkaha bile attım denilebilir  ama genelinde kitabın duygusallık hakimdi .Bu iki duyguyu da verebilmek , zordur .Ama yazarımız bunu başarmış . Ve bu başarısından dolayı kendisini tebrik ediyorum .

Kitap biraz daha kalın biraz daha detaylara giren bir kitap olabilirdi lakin tadında bitmesi de benim için artı bir puan aldı .

Yazarımızın yeni kitaplarını , heyecanla bekliyor olacağım .Bu kitabı yazdığı için öncelikle yazarımız “AHMET SABANCI’YA“ ve  sonrasında bizlerle buluşturduğu için “SİYAHİNCİ YAYINLARI’NA “ çok teşekkür ederim.”

Not: Çiçeği burnunda yazarlardan bir tanesi ,Ahmet Bey.Dediğim gibi yeni kitaplarını heyecanla  bekliyor olacağım .Saygılarımla....

Arkadya Yayınları'ndan çıkmış olan -Yağmur Sonrası Adlı Kitap için;
Aslında bitmesin diye baya uğraştığım bir kitap oldu .Lakin her güzel şeyin bir sonu vardır , bu kitapta onlardan bir tanesiydi .

Öncelikle  kitabın çevirisi çok akıcı ve kitapta kelime hatası bile yok, desem yeridir. Kitap zaten kapağıyla bile beni gel oku diyen bir kitap . Yazı puntosu  tam istediğim gibi,  aralarda bazen duraklamak için konulan ı semboller  kitabı daha rahat okunacak bir kıvama getirmiş . Bu  saydıklarımın  hepsi , bu kitapta emeği geçen kişilerin titiz bir çalışmayla bu kitabı ortaya koyduklarının bir göstergesi .

Kitabın konusuna kısaca değenirsek , nişanlı olan bir kızın (Anne Calloway) , İkinci Dünya Savaşı esnasında arkadaşı  Kitty ile birlikte Bora Bora adlı bir adaya gönüllü hemşire olarak gitmeleri , bu ada da başlarına gelen olaylar, savaşın acı yüzü , arkadaşlık –dostluk ilişkileri , ailevi bağlar, aşk , fedarkarlık ,  ada da esarengiz bir şekilde  gerçekleşen bir cinayet   ve bu cinayet sonrasında  gelişen olaylar ve en önemlisi de  aradan ne kadar zaman geçerse geçsin aşkın gücünün kaybolmadığını , umudun her zaman var olduğunu , yazar SARAH  JİO , çok güzel bir şekilde  olayları birbiriyle harmanlayarak ve  arada hiçbir kopukluk olmadan  , film tadında  biz okuyuculara aktarmış .

Ben kitabı okurken  aynı zaman da kitabı yaşadığımı da hissettim . Bu çok nadirdir benim için, kitabı okurken aynı zaman da yaşamak . Dediğim gibi kitap bir film tadında idi .Bu yüzden öncelikle yazarını tebrik ediyorum  sonrasın da ise bizi bu yazarla tanıştırdığı ve özenli çalışmayla bu kitabı bizlere sundukları için ARKADYA YAYINLARI’NA teşekkür ü borç bilirim .

NOT: Kitaba puan veriyorum , yüz üzerinden bin beş yüz ;) Saygılarımla…

KİTABIN TANITIM VİDEOSU : 



11 Ekim 2013 Cuma



Arkadya Yayınları'ndan çıkmış olan Mutluluğun Öteki Yüzü adlı kitap için ;

Bir kitabın konusu kadar çevirisinin de iyi olması gerekir ki kitap rahatça okunabilsin , bence bu kitap son derece  akıcı bir çeviriye sahipti, arada tek tük yazım yanlışları da vardı , yok değildi .Ama bu göze batmayacak  kadar azdı .Bu yüzden çevirmeni “Simge Ölmez Hanım’ı” tebrik ederim .


Sonra , Arkadya’nın diğer kitapların da  olduğu gibi bu kitapta da , iç kapak tasarımı , yazı puntosu ve aralarda nefes alabilmek yada duraksayabilmek için kullanılan işaretler  kitabın akıcılığına artı bir puan kazandırmıştı .

Kitapta ; Ella adlı bir kadının ,bir gün bir olay sonucunda kocası Joe’nun  ölmesi  ve bu ölüm  haberini almasıyla birlikte , hayatının nasıl değiştiğini , verdiği yaşam mücadelesini , kendi çocukları olmasa da  kocasının ilk karısından (Paige’den ) olan çocuklarını  nasıl sevdiğini, onları korumak için neler yapabileceğini  ve Paige ile çocukların velayeti üzerine  girişmiş olduğu mücadeleyi , bu mücadele esnasında  açığa çıkan sırları , kısacası kitapta ; aşkı , sevgiyi , aile bağlarını , arkadaşlık ve dostluk ilişkilerini , fedakarlığı  ve en önemlisi  en hakiki mutluğun acılardan geldiğini okudum .
Ve okurken kimi  zaman bir gülümsedim , kimi zaman ise duygulandım .

Bu kitap aynı zaman da alalım , okuyalım , vakit geçirelim ve kitaplığa kaldıralım tarzında bir kitap değil .Bizlere yaşamla ilgili tavsiyeler de bulunan bir kitap aynı zamanda .Herkesin kendine  göre dersler çıkarabileceği bir kitap .

Ben çok beğenerek okudum . Ve kesinlikle okumanızı tavsiye ediyorum .Okuyun /okutturun . 

Ayrıca,bu kitabı  bizlerle buluşturduğu için Arkadya Yayınları’na da çok teşekkür ederim .

Unutmadan kitaba bir puan verecek olursam;  10 üzerinden 100  verirdim .Saygılarımla….
Hyperion Kitap'tan ilk çıktığı zaman okuduğum ama bloguma bakmaya biraz ara verdiğimden buraya yorumlamadığım bir kitaptı .

BİR İLKBAHAR MACERASI :
Okuduğum en tatlı  kitaplardan bir tanesiydi .Kitabın kapağından , sayfa kalitesine , yazı puntosuna ve en önemlisi çevirisine kadar her şey çok güzeldi .Tabi arada bazı  tek tük kelime hataları da vardı , lakin  kitap o kadar içten – samimi bir anlatıma sahipti ki onu nazar boncuğu  olarak sayıyorum .


Kitapta; Lou adlı bir kadın, bu kadın güzel , alımlı , becerikli fakat kocası Phil tarafından bazı özellikleri bastırılmaya çalışılan, özgüvenini yitirmeye başlayan bir kadın . Kocası Phil ise benim tabirimle tam bir bencil -egoist kendisinden başka kimseyi düşünmeyen ,hep kendi dediklerinin olmasını isteyen bir adam . ( Kitabı okurken Phil’e acayip gıcık oldum  J ) .


Bir gün  Lou’nun  bahar temizliği yapmaya karar vermesi ve uygulamasıyla birlikte hayatında  bir takım değişiklikler olacaktır ; kocasıyla , arkadaşlarıyla  ve ailesiyle arasında .Bir takım kararlar alacaktır . Fazla detay vermek istemiyorum , çünkü tüm sihri kaybolabilir kitabın ;)

Kısacası kitapta;  bir kadının hayatındaki değişime , aile , arkadaşlık –dostluk  , fedakarlık , aşk vs tanık olacaksınız .

Kitap aynı zaman da chick-lit tarzında . Ama okuyalım gülelim , eğlenelim  ve bir kenara kaldıralım mantığında bir kitap değil ,çünkü gülerken bile sizi düşündürecek ,yaşamdan dersler almanızı sağlayacak kitaplarsan bir tanesi .(Ve ben okurken çoğu yerde duygulandım çoğu yerde güldüm .)

En önemlisi ise , bir kadının, bir insanın/insanların bir şeyi isterse, ne olursa olsun başarabileceğini anlatan , güzel bir kitaptı benim için.

Bu kitabı okumak isteyen herkese tavsiye ediyorum .Özellikle hemcinslerime , bayanlara .

Ve bu kitabı bizlerle buluşturduğu  için sevgili HYPERİON KİTAPEVİ’NE çok teşekkür ederim .Yazar Milly Johnson ‘a da her ne kadar bu yazımı göremeyecek olsa da teşekkürler .

Hımm unutmadan kitaba bir puan verecek olursam  10 üzerinden 10 olurdu .Saygılarımla…





   
Kitabın ilk tanıtımını görür görmez ve konusunu okuduğumda , bu kitap benim olmalı ve ben bunu okumalıyım diye düşündüm ve alıp okudum .İyi ki de alıp okumuşum .

Kitap, cidden ön kapağında yazan yazıya harfiyen uymuş “Bu kitap ürkütücü  bir şekilde kusursuz “ Evet kitap kusursuzdu . Öncelikle kitabın çevirisi son derece akıcı bir çeviriye sahip .Kelime hatası yok denecek kadar az, yazı puntosu   tam istediğim gibiydi .Hemen hemen bütün  kitap yorumlarımda bu konulara değiniyorum ama bir kitabın okunmasını sağlayan olmazsa olmazlar benim için napabilirim ;) Kısacası titiz bir çalışmanın ürünüydü.

Kitabın konusuna kısaca değinecek olursam ; kitapta  Hong Kong’tan annesiyle birlikte Amerika’ya göç etmiş  Kimberley adlı bir kızın , yılmadan –pes etmeden zorluklara nasıl göğüs gerdiğini , tüm zorlukları nasıl aştığını aşama aşama okudum ve okurken ki  beni her kitap kolay kolay ağlatamaz , duygulandırır ama ağlatamaz  bu kitap beni ağlatmayı başardı . Kimi zaman yüzümde bir gülümseme de oluşmadı değil . Onlar olayları yaşarken sanki ben uzaktan onları izliyordum .

Kitapta aynı zaman da ; arkadaşlığı , dostluğu , aile bağlarını ,hele bir tane teyze vardı ki düşman başına (Paula Teyze ) git saçını başını yol , yolasım geldi :) Ne diyordum hım aile bağlarını , aşkı , yazar öyle güzel bir şekilde anlatmış ki arada hiçbir kopukluk yok .

Kitapta ders alınabilecek pek çok nokta da var .Bunlardan bir tanesi;  insanın şansını kendisinin yarattığıdır . Çok doğru .

Neyse bu kadar cümleden sonra kısacası diyorum ki bu kitabı tereddüt bile etmeden alıp okuyun ve okutturun ,  pişman olmayacaksınız .


Unutmadan birde puan verirsem bu kitaba on üzerinden yüz veriyorum .Birde bizlerle bu kitabı buluşturduğu için “MARTI YAYINLARINA “çok teşekkür ederim .Saygılarımla….

   Pegasus Yayınları'ndan çıkmış "EĞER YAŞARSAM "adlı kitaba yorumum.Şahsen beğendim. 


   
 Feniks Kitap'tan Çıkan; Eczacının Kızı adlı kitaba resimli yorumum . Şahsen kitabı çok beğendim .